Aile, bireyin doğduğu, geliştiği ve topluma katıldığı ilk ve en önemli sosyal kurumdur. Ancak günümüzde hem dünyada hem de ülkemizde aile kurumunun karşı karşıya kaldığı tehditler her zamankinden daha çetin bir hâl almıştır. Boşanma oranlarının artması, aile içi şiddetin gündelik hayatın parçası hâline gelmesi, dijitalleşmeyle birlikte ilişkilerin samimiyetini yitirmesi, geleneksel aile değerlerini derinden sarsmaktadır. Bununla birlikte, son yıllarda dünya genelinde ve Türkiye’de doğum oranlarının kayda değer biçimde düşmesi, genç nüfus oranındaki azalma ve bireylerin evlilik ile çocuk sahibi olmaya dair artan kaygıları da aile yapısını zayıflatan bir diğer önemli gelişme olarak karşımıza çıkmaktadır. Ekonomik belirsizlikler, kariyer kaygıları ve bireysel özgürlüğün öne çıkması gibi etkenler, gençlerin aile kurma konusundaki eğilimlerini değiştirmekte, bu durum ise hem toplumsal dengeyi hem de demografik yapıyı tehdit etmektedir.
Tanıtım Metni