Ziraat mühendisi İsmet, bir kasaba köyüne atanmasıyla birlikte yalnızlığın, geçmiş özlemlerinin ve içine gömdüğü hayallerin peşine düşer. Gri yün battaniyesine sarıldığı o akşam, hayatındaki en derin yolculuğun da başlangıcı olur. Karaca Köyü’ndeki sıradan bir ziyaret, onu Asya’nın iç dünyasına; bastırılmış hayallerin ve arzuların kıyısına götürür. İsmet’in geçmişiyle, Latife’ye yazdığı öykülerle ve çocukluk düşleriyle örülü iç dünyası, Asya’nın hayal gücüyle kesişince ortaya çıkan şey, bir aşkın çok ötesinde: bir kimlik arayışıdır. Bu arayış her dönemeçte aşkla taçlanır lakin ayrılık da sevdaya dahildir. Sait Yıldırım’dan, satır aralarına dokunan ve okuyucunun kalbinde yankı uyandıran içten bir anlatı… Gri Battaniye, kalbinizle okuyacağınız bir roman.
Tanıtım Metni