Sinan Tankut Gülhan'ın bu kitabı, 1968'in devrimci ruhundan doğan Yeni Kent Sosyolojisi'nin yükselişini ve kaçınılmaz çöküşünü inceliyor. Marx ve Lefebvre'den Harvey ve Castells'e uzanan entelektüel yolculuk, kentin ideolojik, ekonomi-politik ve krizle mâlûl boyutlarını yeniden tanımlıyor. Kitap, kapitalizmin kriz dinamiklerinin şehirlerin mekânsal dokusunu nasıl şekillendirdiğini açıklayarak, günümüz kentlerinin sürdürülemez yapısını ve olası çıkış yollarını tartışıyor.Kuramsal ve toplumsal bir müdahaleyi gündeme getiren bu eserde, Yeni Kent Sosyolojisi’nden doğan Harvey’nin kriz kuramsallaştırması Türkiye bağlamında değerlendiriliyor. Harvey'nin kriz teorisinin ülkenin kentsel gelişim süreçlerinde devlet ve sermaye ilişkilerini nasıl şekillendirdiği ve bu ilişkilerin kriz döngülerini nasıl yeniden ürettiği analiz ediliyor. Gülhan, kurama dayalı hayal gücünü günümüzün ve çağdaş tarihin sorunlarıyla buluştururken, okuyucuyu kentteki haklarımıza sahip çıktığımız bir geleceği keşfetmeye davet ediyor. Eleştirel kent sosyolojisinin tarihini ve kriz dinamiklerini aydınlatan bu çalışma, sadece akademik bir katkı değil, aynı zamanda sosyal bilimlerin sınırlarını zorlayan bir deneme niteliğinde.
Tanıtım Metni