Yaratıcı Aşk

Ask, üç harften ibaret olmasina ragmen, yasayanlar için “hayatin anlami budur” dedirten, hakkinda herkesin bir seyler bildigini sandigindan dolayi üzerinde en çok düsünülen, konusulan, yazilan, fakat yasanip düsünüldükçe, konusulup yazildikça gizeminin daha da arttigi, çok bilinmeyenli bir denklem gibidir. Herkes astan bir seyler anlar. Kimileri sadece doyasiya yasar aski veya yasamaya çalisir; kimi ezgilere yansitir; kimileri de yasananlar ve yazilip çizilenler hakkinda konusur. Ask hakkinda, günlük hayattan en yüce duygularin islendigi sanata kadar her alanda söylenecek söz vardir. Bu degerlendirmelerde bulunan alanlardan biri de felsefedir. Zaten felsefe her söz, ask ile söylenir. Çünkü philosophy (felsefe) terimi ask ile yakindan ilgilidir. Gerek Bati, gerek Türk düsünce ve sanat hayatinda ask üzerine söylenip yazilmis birçok eser vardir... Ancak askin kendisi zordur. Ask hikayelerine, romanlarina ve siirlerine bakildiginda aski yasamanin oldukça sikintilar içerdigi görülmektedir. Ama ask hakkinda yazmak, yasamaktan da zor bir is olsa gerek...