Duygudan duyguya savrulduğumuz, yaşam telaşımızın rüzgârla yarıştığı anlarda; bir havalimanı koltuğu, bazen tüm hayatımızın aynası olur. Benim hikâyem de burada başladı. Çok uzun saatler havada ve havalimanlarında geçen bir sürecin sonunda karşılaşmalar, vedalar, geciken uçuşlar ve hikâyeler heybeme doldurduğum en kıymetli hazine oldu. Bu kitap bir seyahat rehberi değil.Ama içinde kendinizi bulacağınız duraklar var.Bazen ruh en zor meselelerini halletmek zorunda kalır burada; bazen de kırılmanın eşiğinde bekler.Bazen ise iyileşmenin, yeniden doğuşun ilk adımı atılır limanda. Bekleyiş yalnızca uçağın kalkışı için değil, içimizdeki fırtınalarla dalgalanan suyun yatağını bulması içindir. Bazı yolculuklar uçağa binmeden de başlar.
Tanıtım Metni