“TAŞ KESEN BAKIŞ, SUSTURULAN DİŞİLİN İÇİMİZDEKİ ÇIĞLIĞIDIR.” Kadınlarda ve erkeklerde bastırılmış duyguların, inkâr edilen sezgilerin, cezalandırılan duyarlılıkların simgesi olan Medusa; sinema, opera, görsel sanatlar ve psikoloji metinlerinde kendini tekrar tekrar gösteriyor. Onunla her karşılaşma, kendi içsel karanlığımızla, travmalarımızla ve gölgemizle bir yüzleşme fırsatı sunuyor. Bu eser, Medusa mitini çok katmanlı bir okumaya tabi tutarak onu tarih, sanat, arkeoloji ve psikomitoloji bağlamında derinlemesine inceliyor. Sadece bir canavar değil, eski bir tanrıçanın gölgede bırakılmış yüzü olarak Medusa, okuru mitlerle örülü bir içsel yolculuğa davet ediyor.
Tanıtım Metni