Geleneksel Edebiyat Teorisi

“Günümüzde edebi tenkidin bir çesit Babil kulesi oldugu“ seklinde söz, nisbeten dogru olarak söylenmistir. Hatta daha dogru bir ifadeyle, sadece edebi tenkidin degil “akil binasi“nin tamaminin bir Babil Kulesi oldugu da söylenebilir. Bunu dogru olarak kabul ettigimiz takirde, su önemli sorunun sorulmasi gerekir: Muhtelif seslerin sebep oldugu karisikliktan nasil kurtulabiliriz? Bu sorunun cevabini, kendisinden birçok sonuç çikarilabilecek ve degisik manalarda yorumlanabilecek olan“babil“ mecazinda bulmak gerekir. Açikça, insan kuleyi terk etmeye ve bela insanlara verilmeden önce geçerli olan “tek dil ve tek konusma“yi tekrar ögrenmeye çalismalidir. Hürriyetin geçerli ve tatbik edilebilir manasini bulmak için yönümüzü, tarihleri belli olsun veya olmasin mana ve ehemmiyet bakimindan edebi degere sahip çok eski efsaneleri ele alan Tekvin kitabindaki bu konuyla ilgili hikayeye çevirmemiz gerekir. Böyle bir teklif her ne kadar mantiksiz gibi gözükebilirse de, mirildanma ve homurdanmalarla baski altina alinan, fakat hala “daha evvel vaad edilmis olan saf lisan“in ümidini tasiyanlar tarafindan incelenemeye, üzerinde durulmaya deger.“ Geleneksel görüsün büyük ustalarindan olan Coomaraswamy’nin edebiyatla ilgili gündeme getirdigi görüsler, ’ezeli hikmet’ ve ’Logos’ çerçevesinde meydana getirilen eserlerin anlasilmasinda önemli bir yere sahiptir. Bu kitap, geleneksel görüsleri birer teori olarak ele alan ve bunlara dair analizler yapan özgür makalelerden meydana gelmektedir. (Arka Kapak)