Ahmet Büke’nin öykülerinde acı ve ironi bir arada; bu yalın öyküler, şaşırtıcılığını da, sarsıcılığını da ülkemizin tükenmek bilmez acı ve ironi kaynağından topluyor. Böylece bir dil sağanağı çıkıyor ortaya: yoksulun dili, ötekinin dili, zalimin dili ...