“Amerikan rüyasını tersine çeviren bu çılgın ve durdurulamaz romanın adındaki ‘Kâbus’ boşuna değil. İnsanın asla kaçamayacağı bir tuzakta mahkûm kaldığı bu hikâye, yazarın yüreğinden ve zihninden geliyor. Noir hiç bu kadar otobiyografik olmamıştı.” – ...