Hallac-ı Mansur’un, manevi özgürlüğün son adımı olarak algılanan kan içinde raksı ya da kanda dansı, fena-beka deneyimi olarak sûfi dünyaya taşınmıştır. Kan içinde raks ya da kanda dans sûfinin, evliyanın, ermişin ya da bilgenin miracı kabul edilmişt ...