Istanbul’un, sik kostüm degistiren bir süs meraklisi gibi, tarih elinde yeni bir libas daha aldigi yillardayiz. Hovarda erkeklere yalniz kucaklarini açip kalplerini kapatan fettan kadinlar gibi, tabiatin bu isveperver kizi da sark ve garbin bin bir çesit cenk erlerine, iste on bes asirdan beri, sadece yüzünü, gözünü öptürmüs, benligini vermemisti.
Fakat simdi, alnina vurulan tabiat damgasini, tedricî bir teslimiyetle ruhuna da naks ettiriyor, eski Bizans yeni bir Islâmbol oluyordu.
(Tanitim Bülteninden)